Damsız Almıyoruz – Ezmir

Yıllar önce başıma gelen bir olayın 2019 yılında tekrarlanmasıyla, eğlence ve gece hayatı için neden yurt dışına gidiyorsun sorularına anlattığım tek örnektir İzmir. İzmir’in havası suyu başkadır, hani insanların daha rahat oldukları, modern bir şehir olduğu, İzmir’ in yaşanası bir şehir olması yada bize bu cümlenin kalıp halinde dile getirilmesi var ya işte, o şehirde başıma gelen 2. aynı olay. An itibari ile sıcağı sıcağına yazıyorum.

Çok yoğun geçen bir sezonun ardından ufak bir deniz havası almaya İzmir’e yola koyulduk. Yola çıkarken Kapadokya’ daki karlı manzaralı geride bırakmıştık. Amacımız 4-5 gün deniz kenarında konaklamak, kafayı boşaltmak ve dinlenmekti. Aralık ayının ilk haftası güneşli bir İzmir karşıladı bizi ve deniz havası ile birlikte içimiz ısınmıştı. Konaklayacağımız yeri de planladıktan sonra dinlenmeye çekildik. Bugün cuma akşamı biraz eğlenelim bir şeyler içelim diye 2.kez gittiğim Alsancak mekanlarına doğru ilerliyorduk.

Eğlenmeye geçmeden meşhur kumruların tadına bakalım dedi bir arkadaşımız. Sorduk soruşturduk Kordondaki nam yapmış en ünlü yere gittik. Kime sorsam aynı ismi söylüyordu. Kumruyu yerken birbirimizin gözlerinden “bumuymuş” ifadesi akıyordu. Birde ayvalık tostu yiyelim bari dedik ve ondan sipariş etmemiz ile normal tost ile arasındaki farkın sadece ekmek olduğunu anladık. “Karışık ayvalık tostuydu” adı ama garibim incecikti. Ayvalıkta yaptıkları kapanmayan “Ayvalık Tostundan” eser yoktu. Boynu bükük sabahları evde hızlıca yapılan herhangi bir tosttan tek farkı sadece ekmeğinin ayvalık tostuna benzemesiydi. Neyse dedik ve bir şeyler içmeye müzik dinlemeye gidelim dedik. Kordondaki mekanların bulunduğu sokaklara gittik. Öncesinde gezerek nerede ne var diye bir baktık. Sonra bir tanesine girelim dedik ve bodyguard arkadaşın kaç kişisiniz, rezervasyonunuz var mı, damsız almıyoruz demesiyle karşılaştık. Allah allah diyerek çaprazındaki bir mekana girelim dedik. Gece kulübü değildi. Dışarısı da soğuk olduğundan masalarda değilde içeride oturalım dedik. Gene kapıda duran çalışan bir arkadaşın gelmesiyle birlikte “damsız almıyoruz” demesi artık bizde sırıtma ifadesiyle karşılandı. Şuraya da soralım, şu diğerine de soralım dedim. İçeri girmek istediğimizden değil hırs, inat ve şaşkınlık ile birlikte merakta başladı bende. Sonrasında sorduğumuz 2 mekan daha bizi içeriye almadı. Dışarıdan 2 kızla konuşup birlikte içeriye girme ihtimalini bile düşünmedik. Yapabilecek olmamıza rağmen yapmadık. Merakla gerçekten alıp almadıklarını görmek için bizzat denedik.

Sonuç olarak İzmir’ de 5 mekan bizi içeriye almamış oldu. 5 gece kulübü değil 5 tane içeride alkol satan mekanlardı bunlar. Kıyafet kontrolünün ön planda olduğu mekanlardan değildi. Özel konsepte sahip loca ve standları bulunan mekanlardan değildi. İsmi nam yapmış seçkin insanların bile içeriye giremediği haberleri manşetlere taşınmış mekanlardan da değildi tabiki. Başıma gelen bu olayın sadece İzmir’ de değil, Türkiye’ de başka şehirlerde karşılaşmanız çok olağan. Bir dostumun yabancı kız arkadaşının Türkiye’ ye gelmesiyle, bize anlattığı bir olay geldi aklıma. Taksim’ de yürürlerken;

Bizim çocuk:
-Aşkım bak Türkiye’ de gece kulüplerine girerken yada eğlenmeye gideceğin zaman kapıda yanında kadın yok ise seni içeriye almıyorlar.
Daria:
– Neden ki?
Bizim çocuk: 
– Öyle.. İçeriye girmen için yanında kadın olması gerekiyor.
Daria:
– Peki siz eğlenmek için ne yapıyorsunuz yada yeni birileriyle tanışmak için nasıl oluyor. Böyle yerlere gidemiyorsanız yeni insanlar ile nasıl tanışıyorsunuz ?
Bizim çocuk:
– Sadece gülümser..

Son yıllarda Balkan ülkeleri ve vizenin kaldırılmasıyla Rusya Cumhuriyetlerine gidişin artması. Bu ve buna benzer sorunları çok yaşadıklarından sanırım, siteme gelen sorularda bu tarz oluyordu. Şuan biraz daha iyi anlayabiliyorum bu arkadaşları 🙂

Arkadaşlarınız ile İzmir’ e bilet alıp gezme fikriniz var ise; yukarıdaki yaşanmışlığı düşünmenizde fayda var.