Salı, Mart 19, 2024
spot_img
More

    Deyrulzafaran Süryani Kilisesi ve Türkiye’ deki Süryaniler

    Mardin’e 4 km mesafede bulunan, Milattan Sonra 5. yüzyılda inşa edilen Deyrulzafaran Manastırı, 1932 yılına kadar Süryani Ortodoks Patriklerinin ikametgah merkezi olmuştur. M.S. 5. Yüzyılda yapımına başlanmış ve zaman içinde eklentiler yapılarak günümüze kadar gelmiştir. Yapı, muhteşem bir mimariye sahiptir. Yapının yerinde çok daha eski zamanlarda Güneş Tapınağı ve Romalılara ait bir kale bulunmaktaymış.

    Deyrulzafaran Manastırı

    Bu kompleks üzerine 3 kat olarak inşa edilmiştir. Manastırın ismi, çevresinde yetişen safran bitkisinden gelmektedir.

    Günümüzde de Süryani Kilisesi’nin önemli bir merkezi olan Deyrulzafaran Manastırı’na dünyanın her yerinden binlerce Süryani ziyarete gelmektedir. Manastırda ahşap el işlemeleri, iç ve dış mekanda kullanılmış taş işçiliği süslemeleri, kemerli sütunları ve kubbesi mükemmel bir mimari sergilemektedir.

    Güneş Tapınağı

    Güneş Tapınağı, kilisenin yapımından çok daha eskilere, Mardin’in kuruluşuna kadar dayanmaktadır.

    Güneş Tapınağı - Mardin
    Güneş Tapınağı – Mardin

    Tapınağın girişinde beşik tonozlu şekilde yontulmuş taşlardan yapılmış 25 metrekarelik bir alan bulunmaktadır. Buradan geçilen bölüm 51 metrekare alana sahip enteresan bir tavan yapısına sahiptir. Tavanda kullanılan düz iri taşlar geometrik bir şekilde harç ve kum malzemesi kullanılmadan birbirine kenetlenmiş şekilde yerleştirilmiştir.

    Azizler Evi Hakkında

    Yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. 10,5 metre yüksekliğinde, 5,4 metre genişliğinde kubbeli bir yapıdır. Dış kısmı 1884 yılında Patrik 4. Petrus tarafından onarımdan geçirilmiştir. Manastırda görev yapan patrikler burada gömülüdür. Ayrıca diğer metropolitlerde ki görevli bazı patriklerin kemikleri de buraya taşınarak gömülmüştür. Deyrulzafaran Metropoliti Mor Grigoriyos Behnam ve 1969’da vefat eden Mardin Metropoliti Mor Filüksinos Hanna Dalabani’nin mezarları ve mezarların üzerinde bir kitabe bulunmaktadır. Yapının iç mekanında taş motifler bulunmaktadır. Vazo içinde iki asma dalında üzüm motifleri ve deniz kabuğu figürleri, yunus balıkları ile çevrelenmiş haç işareti gibi taş motifleri dikkat çekmektedir.

    Mor Hananyo Kilisesi Nerede ?

    Mor Hananyo Kilisesi Nerede ?
    Mor Hananyo Kilisesi Nerede ?

    Milattan Sonra 491 ve 518 yılları arasında Bizans İmparatoru Anastasius Dönemi’nde inşa edilmiştir. Süryani mimarlar kardeşler Theodosius ile Theodore tarafından yapılan kilise, 12,3 metre eninde ve 17,7 metre yüksekliğindedir. Kubbesi haç şeklindedir. Kilise iç mekanında kutsal kitapta anlatılan hikayeleri tasviri olan fresklerden sadece bir tanesi günümüze gelebilmiştir. Dış duvarlarında ise üstte çeşitli hayvan figürleri, resmedilmiştir. Kuzey ve güney kısmında bulunan apsislerde ayin eşyalarının durduğu ahşap kduşkudşinler bulunmaktadır. Orta bölümde bulunan kduşkudşinden günümüze sadece iki sütun gelebilmiştir. Ana apsisde iki kürsü bulunmaktadır. Bu kürsülerden kuzeydeki 350 yıllık olup ceviz ahşaptan yapılmıştır. Güneydeki kürsü ise 500 yıllık olup fildişinden yapılmıştır. Kilisenin batı kısmında 500 yıllık ceviz ahşaptan bir kapı bulunmaktadır.

    Kilise’nin batı tarafında bulunan ve ceviz ağacından yapılmış kapı ise 500 yıllıktır. Kapının dış yüzeyinde Süryanice yazılmış Aziz Balay’ın bir şiiri ve Hazreti Davut’un mezmurlarından kısa bir bölüm bulunmaktadır.

    Meryem Ana Kilisesi

    Meryem Ana Kilisesi
    Meryem Ana Kilisesi

    Manastırın ilk kilisesidir. Günümüzde vaftiz törenleri bu kilisede yapılmaktadır. 153 metrekarelik alanda konumlanmış olan kilise, Patrik 2. Cercis döneminde onarılmıştır. Kilisenin apsisinde Bizans Dönemi’nden kalma mozaikler bulunmaktadır. Duvar ve tavanları pişmiş tuğladan yapılmıştır. İç kısmında el işçiliğiyle yapılmış 3 kduşkudşin ve 3 ahşap kapı bulunmaktadır. Kapıların üzerinde ise Süryanice yazılmış Hazreti Davut’un memurlarından mısralar bulunmaktadır. Ayrıca sekizgen bir vaftiz kurnası vardır.

    Süryaniler Hakkında

    6000 yıl öncesine dayanan bir geçmişe sahip olan Süryani toplumu, ilk olarak Mezopotamya’da bir araya gelmişler ve köklü bir tarihin mirasçıları olmuşlardır. Hristiyanlığı kabul etmeleri ile birlikte çeşitli baskılara maruz kalmışlar ve etkinliklerini yitirmiş olsalar da dünyanın dört bir yanına dağılarak toplumlarının kültür ve değerlerini yaşatmaya devam etmişlerdir.

    Türkiye’ deki Süryaniler Hakkında

    Türkiye’nin en eski yerli halklarından biri olan Süryanilerin, yakın zaman öncesine kadar Türkiye’de ki nüfusları yaklaşık 50 bin civarında olup, Avrupa’ya göçlerle bu rakamın 25 bine düştüğü bilinmektedir. Türkiye’de ki Süryanilerin yaklaşık 3 bini Güneydoğu Bölgesi’nde ve ağırlıklı olarak Mardin Midyat’ta, büyük çoğunluğu İstanbul’da ve Anadolu’nun farklı illerinde ikamet etmektedir.

    Süryanilerin tarihlerinde oldukça büyük bir öneme sahip olan Mardin Midyat Bölgesi, günümüzde de Süryani topluluklarının dini ve kültürel etkinlikleri sürdürdüğü merkezlerden biridir. Ancak çoğunluğun yaşadığı Kafro Köyü, 1994 yılında boşaltılmıştır. 2006 yılında yeniden köylerine dönenler olmuş ve günümüzde de Avrupa’dan Kafro Köyü’ne geri dönmek isteyen Süryaniler bulunmaktadır. Türkiye’de yaşayan Süryanilerin çoğunluğu Ortodoks olmakla birlikte Keldani, Katolik ve Protestan mezheplerine bağlı olanlarda bulunmaktadır.

    Türkiye’de ki özellikle Mardin Midyat Bölgesi’nde ki Süryaniler, altın ve gümüş takı işçiliği yani telkari konusunda ustalaşmışlardır. Her ne kadar günümüzde bu ustaların sayısı azalsa da onların yetiştirdikleri diğer kişilerde bu sektörde hizmet vermektedirler. Ani Harabeleri için tıklayabilirsiniz.

    Benzer İçerikler

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    - Reklam & Tanıtım -spot_img

    Diğer İçerikler