16 Ocak 2013
Öncelikle Eindhoven hakkında bilgi vermek gerekirse, Eindhoven, Kuzey Brabant ilinde bulunan Hollanda‘nın beşinci büyük şehiridir.
Eğitim olarak ise; Şehirde bulunan TÜ/e ( Technische Üniversiteit Eindhoven), Avrupa’nın mühendislik alanındaki önemli üniversitelerindendir.
Ulaşım ise; bisiklet ve otobüs ile sağlanmaktadır.Fakat merkezde gezerken fazla otobüs göremiyorsunuz.Ben yürüyerek şehir merkezini ve civarlarını gezmiştim.Çok ufak bir şehir ve fazla turistik yerleri bulunmamakta.
Standart meydanlarının dışında, philips binası, klisesi, piazza alışveriş merkezi, Evoluon konferans merkezi, eski banka binası(şimdilerde anıt) ve Frits Philips heykeli benim aklımda kalanlardan. Hava alanları çok ufak hatta bir kısmı tadilattaydı.
Ocağın ortasında gittiğimden dolayı inanılmaz bir soğuk hava vardı. Eldivensiz beresiz çıkmanız çok zor. Pazar günü Sabiha Gökçen’ den saat 13:30 gibi bi saatte uçağa binmiştim. İndiğim gece ise barlar sokağına gece hayatına bakmak için gittiğimde 100 metrelik bi sokak karşıladı beni. Mekanlar fazla dolu değildi hatta bazılarında 5-10 kişi vardı. Bir tanesinden fazla ses geliyor diye önüne doğru gittiğimde ondada salsa gecesi düzenlediklerini gördüm. Belkide pazar oluşundandır bilmiyorum ama İstanbul’dan giden birisi için çok boş geldi.
Şehir merkezinde ve ara sokaklarda gezerken dikkatimi çeken olaylardan birisi de eski araçların çok yaygın olması.300- 500 bin euro luk villaarın önünde hiç abartıya kaçmayan araçlar bazen hayrete düşürüyor insanı.80-90 model Mercedes’ ler eski Ford’ lar. Sokaklar da station wagon araçları görmek çok normal. Türkiye’ den giden birisi olarak araçların çok ucuz olduğunu görüp neden bu kadar eski arabalara bindiklerini anlayamamıştım. Tabi Türk mantığıyla düşündüğümüzden dolayı herhalde:) Onlar için araçların sadece bir araç olduğu çok belli…
Merkezde yan yana dizilmiş italyan meksika gibi lüks restoranların yanında birde türk restoranı var.Hatta sokaklarda türk marketleri, dönercileri ve mağazalarıda görmek mümkün.Şehrin %5′ ini burda türkler oluşturuyor.
Fakat akşam 6 dan sonra her yer kapalı, Mcdonalds – kfc tarzı merkezde bulunan bir kaç yer açıktı. Hazır Mcdonalds demişken, menünün yanında icetea şeftali istedim ve içerken tadı çok tuhaf gelmişti. Ertesi gün markete gidiğimde icetea nin asitlileri varmış:) Suyu biliyordum ama icetea beni baya şaşırtmıştı.
Arkamdaki bina Philips’ in arada bir toplantılar için kullandığı eviymiş önünde kuğular falan var. Merkeze çok yakın hatta tren istasyonundan 6-7 dakikalık yürüme mesafesinde.
Bu arada ben Tue Üniversitesinde okuyan bi arkadaşımda kaldım. Şehirde bildiğim kadarı ile 3-5 tane hostel varmış. Fakat Eindhoven’ a gidip gezmeyi düşünüyorsanız kalmanıza gerek yok. 4-5 saatte şehri gezip bitirebilirsiniz. Bu tabi benim fikrim…
Philips binası şehrin tam merkezinde ve geceleri binanın komple cephesine yansıtılmış animasyonlar dönüyor. Yanında bulunan da şehrin sembollerinden olmuş bir yapıdır. İçerisinde spor malzemeleri satan bir mağaza bulunuyor.
Merhabalar 2 arkadaş Düsseldorf tan tren ile amsterdama gidicez. Yolumuzun üzerinde bir şehir olduğu için eindhoven da kalmamıza gerek varmı, eğer kalıcaksan 2 gece yeterlimi sizce
Selamlar, Düsseldorf tan ortalama 2saat 10 dakika gibi bir sürede Eindhoven da oluyor tren. Eğer sabahtan yola çıkacaksanız kalmanıza gerek yok derim ben. Akşama kadar gezin dolaşın zaten çok ufak bir şehir. Akşam yemeğinizi Amsterdam da yersiniz:D planınızı kalma üzerine yapmayın derim ben.
Çok güzel biyer ?
merhaba , bende 8-15 kasım arası eindoven’ a gittim. ilk yurtdışı tecrübem olsa gerek bana çok ilgi çekici geldi, insanlar ulaşımını bisiklet le yapabiliyor ( şehrin coğrafi konumundan dolayı) . evlerin mimarisi ve yerleşim düzeni çok güzel, şehirdesiniz ama kafanız patlamıyor gürültüden , amsterdam’ da 4 saat gezdikten sonra ,eindhoven’ a döndüğümüzde oh be demiştik 🙂 .. çok keyif aldık ..imkanı olan center parcs kempervennen ‘ e gitmeli çok güzel bir tesis yapılmış ..